Napoleon’un Sistemi: Modernizm Yolunu Asfaltlamak
1806’da, İngiltere’yle savaşa başlanmasından üç yıl sonra, İngiltere’ye Avrupa’daki ticaretini engelleyerek zarar vermeyi uman Napoleon, Fransa’nın kendi kendine yeterli olduğunu ilan etti ve Kıtasal Sistem adıyla yasallaştırdı. “Önceleri, eğer zengin olmak istiyorsak koloniler almak zorundaydık, Hindistan ve Atiller’de Orta Amerika’da, San domingo’da yerleşmek zorundaydık. Şimdi üretici olmalıyız. Tout cela, nous la faisons nous-memes!” dedi ve “Herşeyi kendi kendimize yapmalıyız” diye ekledi.
Kıtasal Sistem birçok önemli endüstriyel ve zirai yeniliği beraberinde getirdi. Napoleon’un araştırmaları başarılı oldu, şeker kamışı ihtiyacını gidermek için Avrupa şeker pancarından şeker çıkarmak gibi. Ama Avrupalılar, kahvelerini kendileri yapamadılar ve onun yerine chicory (hindibada)’da karar kıldılar. Bu mavi çiçekli Avrupa şifalı bitkisi (hindibanın bir çeşidi) acı bir suyla uzun beyaz bir köke sahipti.
Kavrulduğunda ve dövüldüğünde, bir şekilde kahve gibi görünen bir muhteviyat içeriyordu. Sıcak suyla kaynatıldığında; acı bir tat ortaya çıkıyordu, koyu renkli içeceği bazıları kahve yerine kullanabiliyordu ama koku, tat, hacim veya kafeinsiz bir kahve. Bu yüzden, Napoleon zamanında, Fransızlar hindiba zevkini geliştirdiler ve hatta 1814’de Kıtasal Sistem sona erdiğinde dahi, kahvelerini bu şifalı bitkinin köküyle karıştırarak içiyorlardı. New Orleans’ın Fransız melezleri de bu zevke sahiplerdi. 1814’den 1817’ye kadar, Amsterdam bir kez daha kahve ticaretinin ana merkezi olmaya devam etti.
Kahvenin fiyatı, yaklaşık 500 gr için Amerikan dolarıyla16 sentten 20 sente değişiyordu, bu fiyat 1812’de $1.08’lik fiyata göre hayli düşüktü. Bununla birlikte, Avrupa’da ve Birleşik Devletler’de artan talep, Cava için fiyatı 30 sent veya üstünde bir fiyata geri çıkardı. Birkaç yıl sonra, 1823’de, bu yeni çiftlikler üretime geçtiğinde başka bir kriz baş gösterdi. Fransa ve İspanya arasında bir savaş an meselesiydi.
Avrupada’ki kahve ihracatçıları kahve almak için koşturdular. Deniz yollarının kısa bir süre içinde tekrar kapanacağını varsaydılar. Yeşil çekirdeğin fiyatı aniden yükseldi. Ama savaş çıkmadı en azından kısa süre içinde. Tarihçi Heinrich Jacob “Savaş yerine, başka bir şey geldi! Kahve, her taraftan!” diye yazdı. Çekirdekler, Meksika, Jameika ve Antiller’den geldi. İlk kez, Brezilya ürünleri belirdi. Fiyatlar hızla düştü. Londra, Paris, Frankfurt, Berlin ve St. Petersburg’da iflaslar oldu. Milyonerler bir gecede her şeylerini kaybettiler. Yüzlercesi intihar etti.